Bursa Hayvanat Bahçesi Gezisi

Bursa Hayvanat Bahçesi serüvenimiz, İstanbul Yenikapı'dan Güzelyalı yönüne giden İstanbul deniz otobüsüne binmemizle başladı. Son sefer olduğu için hızlı feribot yerine deniz otobüsünü kullanmak durumunda kaldık.Deniz otobüsü hem daha yavaş (Yolculuk süresi: Deniz otobüsü ile 120 dk, feribot ile 75 dk) hem de imkanları kısıtlı. (İçerisinde yiyecek, içecek satılmıyor, Çocuklara oyun alanı maalesef yok) Yanınıza su ve atıştırmalık mutlaka almalısınız.


Yolculuk genel itibariyle sarsıntılı ve sıkıcı, çocukları kontrol etmek zor.  Miniklerimizin dalgalar yükselip alçalırken, karınlarının gıdıklanması çok hoşlarına gitti. En güzel yanı buydu. Geriye kalan kısımda ise...  Yolcuların yarısı uykudayken çocuklar; bir arka koltuğa sarktılar , öndeki koltukta bulunan yolculara güldüler , elimden tutup bir yukarı bir aşağı sürüklediler, bağıra çağıra şarkılar söylediler.Güle oynaya indiler, inerken de onlardan mutlusu yoktu :)

Güzelyalı ile hayvanat bahçesi arası arabayla yaklaşık 40 dk sürüyor.
Eğer otobüsle giderseniz, 1 buçuk , 2 saat arası yol almanız gerekir.

(Otobüsle gidecekler için : kişi başı Bursaray (metro) + 1GY otobüs tam bilet 3,65 indirimli 2,40 TL.
Güzelyalı feribot iskelesinden kalkan 1GY otobüsüne binin. Emek metro istasyonunda otobüsten inip, metroya binin. Sonrasında Osmangazi metro istasyonunda inip, Kent Meydanı 'na yürüyün . 5 dk yürüme mesafesi var. Orada Soğanlı -Botanik Park yazan minibüslere binin. Minibüsler sizi götürecektir. ( Botanik Park ve Hayvanat Bahçesi yan yana. Vaktiniz varsa, Botanik Park da vakit geçirmek için harika bir yer. )



    


    
       

Hayvanat bahçesine vardığımızda aracımızı ücretsiz açık otoparka park ettik, park girişinde faytonlar gözümüze çarptı. Faytonu çeken atların dışkı kokuları sizin için çok önemli değilse,  20 tl karşılığında 5 tur binebilirsiniz.

Yanınızda Bukart varsa hiç sıra beklemeden kartınızı okutarak hayvanat bahçesine giriş yapabilir; kartınızda bakiye yetersizse kart yükleme noktasından doldurabilirsiniz. Eğer kartınız yoksa gişeden giriş bileti alabilirsiniz. (Bilet Fiyatları:  Kişi başı Yetişkin 6 TL. Öğrenci 2,5 TL)  Bazı hayvanat bahçelerine kıyasla son derece ekonomik.



                    
                     Harita, Bursa belediyesinden alıntıdır.


Hayvanat bahçesi oldukça geniş bir alana konumlandırılmış ,içinde çeşitli hayvan türleri barındırıyor. Kapısında bulunan haritadan hangi hayvanların nerelerde olduğunu ve dinlenme yerlerini görebilirsiniz . Haritaya uygun hareket ederseniz, ayrıntıları kaçırmazsınız. 


                           

    
                         



                           

İlk başta gölde yüzen ördekler ve güneşlenen kuğular dikkatimizi çekiyor . Kimisi gölde , kimisi göl kenarında yiyecek arıyorlar . Arada insanların verdiği ekmek, poğaça tarzı hamur işlerini tek lokmada mideye indiriyorlar. (Dışarıdan yiyecek vermek yasak olmasına rağmen vatandaşı bu konuda uyaran levha ve işaretler yetersiz). Kuğular güneşlenirken onları seyretmek , oldukça keyifli ve dinlendirici.


                                                
Deve kuşları , zebralar , zürafalar bir arada. Hal ve hareketleri son derece sevimli. Zürafalardan bir tanesi poz dahi verdi, boynunu kaldırdı yüzüme baktı . O anı yakalayamadım , seyretmekle yetindim..

           
                   

İlerledikçe, üstü açık yahut tamamen kapalı hayvan barınakları görüyoruz. Açık alanlar, hayvanlar rahatça gezip güneşlenebilsin düşüncesiyle ; kapalı alanlarsa hava koşullarına bağlı olarak hayvanların içeride ya da dışarıda yaşamlarını sürdürmeleri için yapılmış. Bazılarına klima konarak, barınaklar ısıtılmış. Tropikal iklim sağlanmaya çalışılmış.


                         


Biz ilkbahar mevsiminde bukalemun, yılan , kaplumbağa türlerini kapalı barınaklarda ziyaret ettik. Bu barınaklarda hayatımda ilk defa çok küçük maymunlar ve tapir isimli değişik bir hayvan gördüm.

















Yırtıcılar ise üstü açık, kenarları camlarla çevrili fanuslardaydı. Dışarıdaki seslerden rahatsız olmamaları için , ses geçirmez camlarla etrafları çevrelenmişti. Camların rengi yeşil olduğundan hayvanları hem rahat görmek hem de fotoğraflamak biraz zor oldu.

Bize yüzünü kurtlar , vaşaklar ve kaplan gösterdi . Hepsi bizi selamladı, arada cam olmasaydı bu kadar sıcak olurlar mıydı, bilemem :)



                              


Aslanlar öğle sıcağında mayışmayı tercih etmişlerdi , "hepinizden tiksiniyorum" dercesine sırtlarını bizden yana dönmüş , yayılmışlardı. "Aslan yattığı yerden belli olur " un vücut bulmuş haliydiler .  Dişi aslanı, erkeklerden ayrı bir köşeye koymuşlar. Uzak kaldıkları için ve camlar yüzünden görüntü almam mümkün olmadı ve yüzlerini de hiç göstermediler. Mümkünse güneşin tam tepede olduğu zamanlar , yırtıcıları görmeye gitmeyin, genel olarak şekerleme yapıyorlar ya da miskin miskin kuytu köşede bekliyorlar.

Çıtalar da yukarı köşelere tırmanmış, ayakları aşağı sarkacak şekilde "sülalem rahat" imajı sergiliyorlardı. Çok uzakta olduklarından ve zoom lensimiz olmadığından çıtaları görüntüleyemedik.

       
                  

 
                   


Kenarları tellerle çevrilmiş alanlara da keçi , geyik gibi dünya tatlısı memelileri koymuşlar. Gözümüzün içine "ot verin, nerede benim otum " dercesine bakıyorlardı. Kızım , çok güzel iletişim kurdu onlarla. Elinden ot yediler (yasaktı ama az miktarda vermesine ses çıkarmadım), kızım son derece mutlu oldu.
         


                     

Başka bir tellerle kenarları örülmüş yerde de çok farklı horozlar vardı , saçları vardı horozların . Ses ve ötüşleri güzeldi. Assolist edasıyla kasılarak gezindiler.




                                                  


Bu horozların yanına keçileri de koymuşlardı , güzel güzel geçinip gidiyorlardı .

                     

                         


Lamalar ise son derece cana yakınlar. Yine de tükürme ihtimaline karşı tedbirli olmakta fayda var.

Karıncayiyen ve kapibaralar bir aradaydı .
Karıncayiyenler ve kapibaralar için çok az kütük ağaç koymuşlardı . Karıncayiyenlerin karnı doyuyor mu , bilemiyorum. Her canlıyla dostluk kurabilme özelliği olan kapibaralar , eğleniyor gibiydi.



                    




                   


Çeşitli kuşlar da vardı , leylekler , flamingolar , papağanlar . Özellikle o rengarenk sülünler ve tavus kuşları .. "Bu kadar güzel olunur mu " dedirtiyorlar insana.


                     



                                              



Habeş  maymunları ise değişik hayvanlar,  gözlemlediğim kadarıyla genciyle  yaşlısıyla koloni halinde yaşıyorlar . Popoları dışarıda olan bu hayvanlar bebek, genç , orta yaşlı ve yaşlı olarak küçükten büyüğe sıralanıyor.



                         




                         


Kemirgenler familyasından tavşanlar çok sevimliydi, arada engel olmasa alıp kucağa tam sevmelik :)



                         


Ana vatanı Madagaskar olan lemurlarla aramızdaki mesafe fazlaydı , daha yakından görebilmeyi çok isterdim..



                    


Bir tane mirket yükseğe çıkmış , etrafı kolaçan ediyordu.

         
                   


Adı kırmızı panda olan, pandaya  çok da benzemeyen bu sevimli ayıcık ; ağaçların  üzerinde gezmekten mutluluk duyuyordu.



                     


Bir de hem suda hem karada yaşam sürdüren canlılar var, sadece kutuplarda yaşadığını sandığımız penguenlerin Afrika'dan akrabaları gelmiş. Afrika penguenleri, foklarla gösteri yapıyorlar . Bazen karada, bazen havuzda boy gösteriyorlar.


                     



                     



                     



                                                 



 Dinlenmek , yemek yemek isterseniz ortalara doğru geleneksel Türk evleri yapmışlar . Evlerin bulunduğu sokakta mısır , çocuklar için şeker gibi aparatifler bulabilirsiniz. Ayrıca gözleme , baklava gibi çeşitleri olan, çay bahçesi tarzında sandalye ve masaları olan küçük bir işletme mevcut.
Burası haricinde haritada da yerlerini görebileceğiniz , girişe çok daha yakın Afrika ve Safari Cafe bulunuyor.

Yemek için bir diğer yer, Botanik Bahçesi yanındaki orjinal iskender, Yavuz İskenderoğlu. Dilerseniz dönüş yolunda Mudanya yolu üzerinde bulunan Yavuz İskenderoğlu 'nu da tercih edebilirsiniz.


Vaktimiz yetmediği için bazı hayvanları görme şansımız olmadı. Eğer hem hayvanları rahat rahat izleyeyim hem de video , fotoğraf çekeyim diyorsanız 6 saatlik bir süreyi gözden çıkarmalısınız . Sabah İstanbul'dan gelip akşama dönerim derseniz , sizin için çok yorucu olur. Bir gece kalacak yeriniz olsun.

Bursa Hayvanat Bahçesi'ni gördüğüm kadarıyla aktarmaya çalıştım , anlatmakta eksik kaldığım detaylarını gidip canlı canlı görmenizi tavsiye ederim.
Sevgilerle ..

Esra Yıldızeli

Not: Alıntı yaptığım fotoğraf haricindeki tüm fotoğraflar bana ve eşime aittir. Alıntı yaparak  kullanabilirsiniz.

Yorumlar

  1. Tebrik ediyorum çok güzel bir yazı olmuş devamını beklerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :) mutlaka paylaşacağım , keyifli günler dilerim 🌼🌸🌹

      Sil
  2. Ellerinize sağlık kendim gezmis gibi oldum çok güzel anlatmışsınız devamını bekliyorun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederiz, devamı gelecek 🌺 Bizi takibi bırakmayın 🌹

      Sil
  3. Fazlasi ile basarili ve aciklayici olmus begendim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmeniz bizi çok sevindirdi, teşekkür ederiz 🌷💐🌹

      Sil
  4. Başarılı bir yazı, Tebrikler �� devamı gelsin..��

    YanıtlaSil
  5. Teşekkür ederiz, devamı gelecek.. 🌷🌹🌻

    YanıtlaSil
  6. Evde yazar'daki yorumunuzu görüp geldim. Bursa hayvanat bahcesinde geçen bir günlük ziyaretinizi gayet güzel aktarmışsınız. Çocuklu aileler için iyi bir alternatif:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Kaystros Tyrha, bloğumu ziyaret ederek yazımı okuman ve yorum yapman , güne mutlu başlamamı sağladı. Çok teşekkür ederim 😊🌼

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Küçükçekmece Selçuklu Parkı Gezisi